ULUSLARARASI URLA ENGİNAR FESTİVALİ

Merhaba Sevgili Dostlar…Bugün sizlerle küçük bir Ege gezintisi yapalım mı ne dersiniz? Gezimiz,İzmir’in merkezine 35 km uzaklıkta bulunan deniz kenarında şirin bir ilçe olan Urla’ya 🙂  Gezimizin amacı ise Uluslararası  Urla Enginar Festivalinde yeni lezzetler keşfetmek 🙂 Haydi o zaman otobüsümüz kalkıyor emniyet kemerlerinizi bağlayınız 🙂

Üşümekten helak olduğumuz uzun bir kışın ardından güneş ne güzel de sıcacık ısıtıverdi içlerimizi.Pırıl pırıl yaklaşan bir hafta sonuna minik minik program hazırlığı yaptığımız sırada sevgili komşumuz Banu’nun telefonuyla rotamız hooop istikamet değiştirdi. Banu’nun telefonda “Emel Abla biz pazar günü Urla’ya enginar festivaline gideceğiz ve senin gibi bir aşçının da orada olması lazım diye düşündük ” demesiyle ben hafiften kabaran  🙂 ve onure olan bir edayla hemeeenn önceki planın iptali için kolları sıvadım 🙂 Herşey bir yana gerçekten görülmesi gereken bir durum diye düşündüm ve ne yalan söyleyeyim daha önce böyle bir festivalden haberim yoktu.Bu yıl 3. sü düzenlendiğinden,yeni olduğundandır diye düşünüyorum.Ama düşünceli komşularımıza ne kadar teşekkür etsek az iyi ki gitmişiz.Enginarın bu kadar çok çeşidi mi olur dedirten cinstendi gördüklerimiz.

İsterseniz sizlere azıcık enginardan bahsedeyim.Bizler  yarı Marmara,yarı Ege’li olarak enginarı biliyoruz ama birçok bölgede ve yörede pek fazla bilinmiyor sanırım.Bu açıdan da çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum.Kenger (deve dikeni) diye de bilinen enginarın atası Kuzey Afrika kökenli olduğunu yapılan araştırmalar ortaya çıkartmış.Güney Afrika ve Akdeniz çevresinde yetişen ve şifa kaynağı olan enginar özellikle karaciğere olan faydalarıyla biliniyor.Adını Yunan Tanrısı Zeus’un aşık olduğu kadın Cynara’dan alıyor.

Enginar aslında bir çiçeğin tomurcuğudur.Çiçek olgunlaşmadan hasat edilir ve tüketilir.Enginar olgunlaştığında orta yerinden mor çiçekler açar ve çiçekler açtıktan sonra artık bu sebze tüketilmez.Dünyanın en sağlıklı ve lezzetli sebzelerinden olan enginar ilkbaharda çıkar.Enginar mevsiminde 40 tane yenirse her derde devadır derler.

Evet Sevgili Dostlar,her derde deva enginar için sabah erkenden düştük yollara İzmir’e varmaya çok az kalmıştı ki minik Efe’mizin acıkmasıyla 🙂  kahvaltı yapmak için kaptan şoförümüz Gökhan 🙂  hemen bir yola girdi.Komşularımızın daha önce gelip, bildikleri ve lezzetlerini test ettikleri Çiçekli köyüne bizi getirdi.Çoook kısacık size bahsetmek istiyorum buradan 🙂 Burada kahvaltı ve yemek mekanları var.En güzel tarafı ise natürel,şehrin gürültüsünden uzak,etrafında bol bol meyve ağaçlarının bulunduğu sıcacık mekanlar,semaver eşliğinde gelen çaylar…Gözünüzü yeşile,karnınızı da güzel lezzetlerle doyurmak istiyorsanız uğramadan geçmeyin derim 🙂

 

Karnı tok olanın,gözü yolda olur derler diyerek çıktığımız yolun sonunda Urla’ya vardık.Aman Allah’ım o  da ne…Bir yandan sıcak bir yandan kalabalık zar zor festival alanını bulabildik nihayet 🙂 Heryerden yükselen müzik sesleri,insanların meraklı arayışlarıyla biz de o kervana katılıp malum biz bayanlar 🙂  hemen tezgahları gezmeye başladık.Herşey enginar temalıydı ,çantalar,şapkalar,havlular ……. Tezgahlarda kadınların yaptığı çiçekten taçlar görülmeye değerdi.Dayanamayıp hemen birer tane alıp saçımıza konduruverdik herkes gibi 🙂

Sonra pazar yeri ve yeme içme tezgahlarına gelince ,yok artık bu da mı dedirten çeşitlerine bakarken kalabalığın içinde şaşırıp kaldık.Enginarın aklınıza ne gelirse hemen hemen her şeyini yapmışlar.Enginarlı ekmek,enginar tatlısı ,enginar sirkesi,enginarlı börek,enginarlı poğaça,dolması,çanağı,meze çeşitleri,pilavı hatta sushisi  aklınıza ne gelirse.Dönüşte alırız deyip kalabalıktan bulamadığımız,tezgahlarda tadamadıklarımız…Yerli, yabancı konuk şeflerin,akademisyenlerin olduğu,yemeklerin pişirildiği standlar bir mutfak sevdalısı için görülebilecek en güzel anlardı 🙂 Biz festivalin 3. ve son günü Urla’da bulunabildik.Günün konuğu Demet Akbağ ve kız kardeşi Sedefli lezzetlerden tanıdığımız Sedef İybar’dı.

Bizler oraya yeni lezzetler keşfetmeye gitmiş insanlar olarak,gayri ihtiyari olarak nasıl yapıldığını bildiğimiz halde acaba bi farklılık varmıdır acaba diye içerisindeki malzemeleri sormamız üzerine bunu satan  bayanın ne yapakasınız içindekileri demesi hiç misafirperverce değildi ve o bayanı esefle kınadık, ortama yakışmadı  davranış biçimi bunu da demeden geçemeyeceğim.Ama tabii ki bilgilerini bizimle paylaşanlara ayrıca teşekkür ederiz 🙂 Emek verenlerin eline,yüreğine sağlık…

 

 

 

 

 

Daha bir çok resim paylaşmak isterdim sizlerle ama ezilmeden ancak bu kadar çekebildim 🙂 Artık sonrası yeni gezmelerde ve tariflerde görüşmek üzere…

Hoşçakal Urla, hoşçakal enginarlı günler…

Teşekkürler güzellikleri bizimle paylaşan can dostlar  🙂 🙂 🙂